Bruksizm; çocukluk döneminde daha sık görülen, gece uykuda yada gündüz uyanıkken diş sıkma ve gıcırdatma ile seyreden bir rahatsızlıktır. Halk arasında diş sıkma olarak bilinen bu durumun tedavisi, genellikle farklı hekimlik alanlarının bir arada çalışmasını gerektirir. Gerekli görülürse diş hekimleri tarafından ağız içi ateller ve diğer branşlardan özellikle psikiyatri, nöroloji ve uyku tıbbı uzmanlarınca destek tedavi yöntemleri ile kısmi olarak iyileştirilebilen, zamanla da kendiliğinden geçebilen bir hastalıktır.
Bruksizm Nedir
Tıp literatüründe bruksizm, halk arasındaki isimleriyle diş sıkma ya da diş gıcırdatma hastalığı, çiğneme kaslarını uykuda yahut uyanıkken ritmik yada tonik olarak kasma durumudur. Kişi, üst ve alt çenesini ileri ve geri yönde hareket ettirerek dişlerini birbirine sürtüp, gıcırdatma sesi çıkarabildiği gibi, bazen sadece sessizce sıkma hareketi yapar.
Kişi bu durumun uykudayken farkında değildir. Hatta bazen uyanıkken dahi farkına varamayabilir. Her iki halde de, rahatsızlığın bilinç dışı bir davranış ve hareket olduğu söylenebilir. Uyanıklık dönemi için buna alışkanlık da denebilir. Hastanın ailesi, diş hekimi, iş arkadaşları ya da uyku partneri tarafından, uykudayken ya da uyanıkken diş sıktığı ya da diş gıcırdattığı söylenirse, kişi ancak buruksizim olduğunu fark edebilir. Yahut bruksizme bağlı tıbbi diğer rahatsızlıklar ortaya çıktığı zaman, diş hekimine gittiğinde de durum anlaşılabilir.
Bruksizm belirtileri nelerdir?
Toplumda oldukça sık görülen diş sıkmanın, yukarıda da söz edildiği üzere 2 ayrı klinik tabloda(uykuda veya uyanıkken olmak üzere) karşımıza çıkabilir. Bruksizm için diş sıkma ve/veya diş gıcırdatma en belirgin belirtilerdir.
Normal bir erişkinde çiğneme kaslarının gücü 2 ile 12 kilogram arasında değişirken, buruksizm hastalarında bu 22-26 kilograma kadar çıkabilir. Ağız içindeki yapılara ait hasarlardan bahsedersek, bunlar şu şekilde sıralanabilir:
- Dişlerin minesinde çökme,
- Hassas, gevşemiş ve kırık dişler,
- Çatlamış veya parçalanmış dolgular,
- Yanaklarda çiğneme ve sürtünme hareketine bağlı aşınmalar,
Çene kemiği ve eklemine gelirsek;
- Çiğneme kaslarının aşırı kullanılmasının yapmış olduğu tahribata bağlı olarak, çiğneme sırasında çene ekleminde ortaya çıkan ve kulakta duyulan tıkırtı, sürtünme yahut patlama sesi,
- Çene kaslarında aşırı ağrı ve yorgunluk,
- Ağzı açma ve kapama hareketlerinde zorlanma.
Yüzde ve kulaklardaki şikâyetler ise,
- Yüzde yaygın bir ağrı,
- Açıklanamayan kulak ağrısı, bazen de kulak çınlaması,
- Şakaklarda donuk olarak tabir edebileceğimiz bir ağrı
Uykusunda buruksizim yaşayan kişilerde, sabah uyandığı zaman uykusuzluk hissi de vardır. Çünkü buruksizim aynı zamanda bir uyku bozukluğudur.
Bruksizm nedenleri nelerdir?
Bruksizmin; hasta olan kişilerin akrabalarında, diğer insanlara göre daha sık olduğu gözlemlenmiştir. Ancak genetik ya da kromozomal seviyede bu duruma neyin yol açtığı hala kesin olarak bilinmemektedir.
Reflü tanısı konmuş; yahut reflüye bağlı şikâyetler yaşayan hastalarda da, uyku esnasında bruksizm gözlenmiş ve reflü tedavi edildiği zaman diş gıcırdatmanın da azaldığı saptanmıştır.
Parmak emme, tırnak ısırma, dudak emme ve ısırma da bruksizme benzer bozuk alışkanlıklar kategorisinde değerlendirilebilir. Bunlar da farkında olmadan kişinin rahatlamak amacıyla yapmış olduğu fiziksel hareketlerdir.
Çocuklardaki buruksizim diş çıkarma ile ilgisi olabilir. Bazı kişilerde yanlış ısırma tekniği sebebiyle de, diş sıkma ve gıcırdatma oluşabilir. Anksiyete, stres, rekabetçi kişilik, uzun dönem beklentileri, yahut hayal kırıklıkları gibi psikolojik faktörler, gerek çocukluk döneminde, gerek erişkinlik döneminde, bruksizmin artmasına sebep olabilir.
Çocukluk dönemi Bruksizm ile epilepsi, hiperaktivite ya da uyku terörü bazen birlikte gözlenebilir. Erişkin dönemde ise uyku apne sendromu denilen ve uykuda nefesin bir süre için kesilmesi olarak tanımlanan bir rahatsızlık ile beraber görülebilir. Daha yaşlı bireylerde ise Parkinson ve Huntington hastalığının sebep olduğu bruksizm gözlenebilir. Bunların yanı sıra bruksizm, bazı antidepresanların yan etkisi olarak da ortaya çıkabilir.
Özellikle uyku öncesinde çay, sigara, alkol ve uyarıcı içecekler tüketen kişilerde, diğer insanlara oranla daha fazla sıklıkta bruksizm görüldüğü saptanmıştır. Uyku hijyeni ve anksiyete ile baş edebilme tekniklerinin bruksizmi azalttığı söylenebilir.
Bruksizm hastalığının çeşitleri nelerdir?
Bruksizm, uykuda ve uyanıkken ortaya çıkmasına göre iki ayrı sınıfta ele alınabilir. Yine hastalık şiddetine göre de hafif, orta ve ağır olmak üzere ayrılabilir. Neyse ki en sık olarak hafif şiddetteki formu görülür. Bu tip, genellikle çocukluk çağında diş çıkarma ile başlar ve erişkinliğe doğru kaybolur. Çok yoğun olmadığı için, tedaviye de çoğu zaman gerek kalmaz. Orta ve ağır şiddetteki tiplerin ise mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Çünkü bu hastalarda dişlerde, çene kemiğinde ve temporomandibular eklem dediğimiz çene ekleminde hasar oluşabilir. Hatta hayatı boyunca kişiyi etkileyebilecek komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Bir diğer sınıflandırma ise primer ve sekonder tip olarak geçmektedir.
- Primer tip: Herhangi bir sebebe bağlanmayan buruksizmdir.
- Sekonder tip: Daha önce bruksizm tanısı olmayan kişilerde;
- Anksiyete ya da depresyon döneminden sonra ortaya çıkmıştır.
- Nörolojik bazı hastalıklardaki (Parkinson, Huntington gibi) hareket bozuklukları, bruksizm olarak da gözlenebilir.
- Bazı antidepresan ilaçların yan etkisiyle ortaya çıkabilir.
- Uyku apne sendromuna bağlı olarak, sonradan ortaya çıkmıştır.
Bruksizm tanısı nasıl konulur?
Bruksizm tanısını, diş hekimleri diş muayenesinde koyabileceği gibi, bu rahatsızlık kişinin kendisi, ailesi ya da yakın çevresi tarafından da fark edilebilir. Diş Hekimi tarafından, dişlerin bu rahatsızlığa spesifik olarak aşınma ve yıpranması, çekilen diş ve çene röntgeninde, bu hastalığa ait özel bulguların gözlemlenmesiyle tanı konulabilir. Yine uyku laboratuvarlarında polisomnografi denilen, uyku esnasında kişinin hareketleri, nefesi ve uyku derinliğinin incelendiği testler de, bruksizm hastalığının teşhis ve tedavisine faydalı olacaktır. Nöroloji tarafından incelenecek bir EEG, bruksizme epilepsinin eşlik edip etmediğini gösterebilir.
Bruksizm tedavi yöntemleri nelerdir?
Hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla beraber altta yatan hazırlayıcı sebeplere yönelik ve ilerde oluşabilecek hasarları engellemek amaçlı tedavi seçenekleri mevcuttur. Örneğin anksiyete ya da depresyon varsa, bununla ilgili psikiyatrik destekleyici tedavi yapılmalıdır. Eğer bruksizme eşlik eden bir reflü hastalığı varsa, tedavi edilmelidir. Çene kası gevşetme egzersizleri ve doğru ısırma tekniklerinin hastaya öğretilmelidir. Ayrıca hastalığın deformasyon sürecini azaltan bazı koruyucu cihaz atel ve uygulamaları denenebilir. Diş sıkma tedavisi şu uygulamaları içerebilir:
- Hastalığın sıklığını azaltan, anksiyete ile baş etme yöntemleri kişiye öğretilmeli,
- Rekabetçi, riskli ve stresi arttıracak davranış ve ortamlardan kaçınmalı,
- Psikiyatrik yönden destekleyici görüşme ve seanslar faydalı olabilir.
- Özellikle yatmadan önce sigara, alkol, kafein ve ayrıca uyarıcı içeceklerden uzak durmalıdır.
- Uyuyacağı odada stresli konuşmalardan kaçınmalı, uyku saatlerine ve uyku hijyenine önem vermelidir.
Deformasyonu önleyici tedavi seçenekleri ise;
- Ağız içine, üst dişlere ya da alt dişlere takılan, baskıyı yayarak azaltan, esnek kauçuk ya da plastik yapıda, uykudan hemen önce takılan ağız ateli ya da diş koruyucu isimli ürünler mevcuttur. Bunlar ya diş hekimi tarafından ölçü alınarak, ya da bazı standart ölçülerde hazır olarak satılmaktadır. Dişlerin birbirine sürtünmesini engelleyecektir. Sporcu tipindeki ağızlıklar ise bu iş için uygun değildir. Tavsiye edilen, diş hekiminin kendisinin yapacağı ağızlık ateli, daha rahat ve daha uygun olacaktır.
- Başka bir tedavi yöntemi ise botoks tedavisidir. Ancak uzman kişiler tarafından, gerekli görülürse uygulanabilen ve diğer tedavilerden daha pahalı olan ve zaman zaman da tekrarı gereken bu tedavi, çene kaslarının daha zayıf kapanmasını sağlamak için, çene kası içine, kısmi felç edici toksin uygulamasıdır.
Bruksizme bağlı ağrı oluştuğunda, ağrı kesiciler ve yatmadan kas gevşeticiler de, çene ve yüzde oluşacak şişlik ve ağrının giderilmesi için fayda verebilir. Ayrıca gündelik hayata dair, hastanın sakız çiğnememesi, sert ve kabuklu gıdaları tüketmemesi, çiğneme kaslarını yoracak gıda ve konuşmalardan kaçınması da önerilebilecek hususlardandır.
Eğer sizde, çocuklarınız, yada yakınlarınızda böyle bir rahatsızlık olduğunu fark ettiyseniz yakınınızda bulunan bir sağlık kuruluşuna destek ve tedavi almak için müracaat edebilirsiniz.
* Bu içeriğin geliştirilmesinde İsü Dent Yayın Kurulu katkı sağlamıştır.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde ISUDENT’de tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir.